The Apothecary Diaries: Anime ile Light Novel Arasındaki 10 Şaşırtıcı Fark!

The Apothecary Diaries, hem hikayesiyle hem de karakterleriyle anime dünyasında dev bir iz bıraktı. Ancak bu göz kamaştırıcı anime, aynı isimli light novel serisinden uyarlandığı için, iki versiyon arasında farklar kaçınılmaz hale geliyor. Bu içerikte, The Apothecary Diaries anime ve light novel farklarını detaylıca inceliyoruz. Karakter tasarımlarından sansürlenen sahnelere, anlatım tarzından duygusal ton değişikliklerine kadar pek çok dikkat çeken fark var. Özellikle Maomao’nun anlatıcılığı, Jinshi’nin kimliği, ve romantik atmosferin değişimi gibi konular mercek altına alınıyor.

Temmuz 29, 2025 - 00:28
 0  20
The Apothecary Diaries: Anime ile Light Novel Arasındaki 10 Şaşırtıcı Fark!

The Apothecary Diaries: Anime ile Light Novel Arasındaki 10 Şaşırtıcı Fark – Maomao'nun Kafası Kadar Karışık!

The Apothecary Diaries öyle bir anime ki; izlerken bir yandan “Ayy Jinshi ne kadar havalı ya” diyorsun, diğer yandan da “Bu kız neden sürekli zehir çözümlemeye çalışıyor?” diye kafayı yiyorsun. Ama dur, asıl şok edici olan ne biliyor musun? Anime ve light novel versiyonları arasında öyle farklar var ki... bazılarını görünce “Eee bu sahneyi biz izlemedik ki?!” diye dizlerini dövmek isteyebilirsin.

Şimdi gel, The Apothecary Diaries anime ile light novel farklarını bir güzel masaya yatıralım. Ama sakın öyle ciddiyetle değil. Çünkü bu içerik, hem detaylı olacak hem de bol kahkahalı!


10. Jinshi ve Maomao’nun Saçları Anime'de Biraz 'Renkli Düşünmüş'

Işık romanlarında Maomao da Jinshi de gayet düz siyah saçlı. Evet, bildiğin simsiyah, gayet sade. Ama animeye gelince... bir bakıyoruz Maomao koyu yeşil saçlı, Jinshi desen eflatun karizmasıyla ortalığı yakıyor.

Niye böyle olmuş? Çünkü animede karakterleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Düşünsene, herkes siyah saçlı olursa izleyici “Bu kimdi ya şimdi?” diye başını kaşır. O yüzden bu değişiklik aslında görsel anlamda mantıklı. Ama orijinal romanı okuyanlar “Bizim Jinshi böyle miydi be?” diye isyan edebilir.


9. Anime Romantizmi Öne Çekmiş, Roman Gizemi Konuşturmuş

Light novel okuyanlar bilir, orada olaylar çok daha karışık. Entrika üstüne entrika, detay üstüne detay... Maomao bir dedektif gibi geziyor ortalıkta. Ama anime ne yapmış? “Aman seyirci çok zorlanmasın, biz biraz romantizm basalım” demiş.

Evet, anime versiyonu Jinshi-Maomao arasında kıvılcım çıksın diye özellikle uğraşmış. Bakışlar, ufak tensel temaslar, “Ay acaba hoşlanıyor mu?” soruları... Bunlar romanda daha geri planda. Anime bir tık daha gönül meselelerine yoğunlaşmış yani. Seveni sever, ama “Ben entrika isterim!” diyenler burun kıvırabilir.


8. Joka’nın Tasarımı: Romanla Anime Arasında 180 Derece Fark Var

Light novel'de Joka; zayıf, sade, gözlerinin önüne düşen kahverengi perçemli bir abla. Ama anime ne yapmış? “Yok canım, biraz cazibe katalım” diyerek ortaya çıkarmış mor saçlı, göğüs dekolteli, fön çekilmiş versiyonunu.

Bu farklılık neden? Çünkü manga versiyonu, roman görsellerinden önce çıkmış. Hal böyle olunca, anime de “Madem elimizde bu var, devam edelim” demiş. Şahsen ben ikisine de bayılıyorum ama “Bu ne yahu, tamamen başka biri olmuş” diyen roman fanları çok da haksız sayılmaz.


7. Lakan’ın Sırtını Nasıl Kırdığını Anime Sansürlemiş (Güldürmeden Geçemezmişiz)

Anime’de sadece “Aaa Lakan sırtını incitmiş” deniyor ve geçiliyor. Ama light novel’da olay bayağı komik. Adam kızını kurtarmaya giderken panikle arabadan atlıyor — ama bildiğin atlıyor yani, düşün, adam yaşlı başlı. Sonuç? Sırt gitti tabii!

Anime bunu göstermemiş çünkü ciddiyet bozulur diye düşünmüş olabilirler ama yahu... Lakan gibi cool bir adamın böyle cart diye düşmesi bizi hem güldürür hem de “Vay be, adam kızına bu kadar düşkünmüş” dedirtir. Eksik olmuş.


6. Rikuson Erken Giriş Yapmış (Ama Azıcık Tadımlık)

Normalde romanlarda Rikuson beşinci ciltte çıkıyor sahneye. Ama anime ne yapmış? “Spoiler vermeyelim ama bi yüzünü gösterelim ya...” demiş.

Sezon 1’de minicik bir sahnede, Lakan’ın sağ kolu olarak görünüyor. Yani bu bir ‘foreshadowing’. “Aha bu adam ileride iş yapacak” dedirtiyor. Kısacası, anime bir taşla iki kuş vurmuş: Hem merak ettirdi, hem de roman okuyanlara “Bak biz detaylara önem veriyoruz” mesajı verdi.


5. Bazı Sahneler Fazlaca Yumuşatılmış (Yani Sansürlenmiş Desek Daha Doğru)

Light novel’da işlenen bazı konular — cinsellik, sınıf ayrımı, şiddet — oldukça sert ve tokat gibi. Ama anime “Aman çocuklar izler, aileye uygun olsun” diye bazı sahneleri ya çıkarmış ya da sansürlemiş.

Özellikle Jinshi ve Maomao arasındaki bazı yoğun sahneler anime'de daha şirin, daha flörtöz gösterilmiş. Halbuki romanda alt metinler çok daha karanlık ve dramatik. Bu da haliyle bazı fanları “O hissiyat kaybolmuş” dedirtebiliyor.


4. Jinshi’nin Asil Kanlı Olduğu Anime’de Çok Önceden Belli Oluyor

Eğer romanı okumasaydın, Jinshi’nin prens olduğunu öğrendiğinde “Ne diyorsun ya?!” diye bir şaşırırdın. Ama anime öyle sahneler koymuş ki, “Yani bu adam belli ki sıradan biri değil” diyorsun.

Örneğin Maomao'yu tapınaktan kurtarıp kucağında taşırken herkes adama secde ediyor neredeyse. E doğal olarak seyirci “Bu ne biçim hadım böyle?” diye sorguluyor. Roman biraz daha gizli saklı götürüyor işi. Yani anime biraz fazla açık etmiş sırrı.


3. Maomao’nun Parmağını Kesme Sahnesi: Roman Duygusal, Anime Şaka Gibi

Roman okuyanlar o sahneyi bilir. Maomao, depresyonda, yalnızlık içinde... Parmağını kesmeye yelteniyor çünkü hayatı darmadağın. Ama anime? Maomao neredeyse “Vay canına, kesiyorum ha hehe” modunda. Yani sahne duygusallıktan çıkmış, neredeyse komediye dönüşmüş.

Bu sahne roman okurları için travmatik, anime izleyicisi için ise “Yaa kız yine manyaklık yaptı” gibi olmuş. Ciddi bir tonu bu kadar yumuşatmak, karakter gelişimine zarar veriyor açıkçası.


2. Jinshi'nin Kurtarmaya Gelişi Sahnesi Eksik – Aşkın Tepe Noktasıydı Oysa!

Romanlarda, Maomao çatışmanın ortasında bakıyor ki... her yer bulanık, ama Jinshi net! Yani romantizmin Nirvana'sı bu sahne. “Savaşın ortasında sadece seni görebiliyorum” tadında bir aşk itirafı neredeyse.

Anime’de bu sahne ya çok kısa geçilmiş ya da tamamen kesilmiş. O romantik "JinMao" hissi maalesef eksik kalmış. Fanlar haliyle küplere bindi, “O sahneyi nasıl kesersin yahu?” tepkileri havada uçuştu.


1. Maomao'nun Bakış Açısı: Romanlarda Yalancı Anlatıcı!

Anime’de Maomao’nun iç seslerini pek duymuyoruz ama romanda resmen onun beyninin içine giriyoruz. Ve o zihin... pek de güvenilir değil.

Maomao bazen kendine bile dürüst değil. “Yok canım ben Jinshi’ye bir şey hissetmiyorum” diyor ama hareketlerine bakınca aşk pıtırcığı. Anime bunu yeterince yansıtamıyor çünkü monologlar çıkarılmış. Halbuki romanı okuyanlar bilir, Maomao'nun en büyük savaşını dış dünyayla değil, kendi iç dünyasıyla veriyor.


İki Versiyon Da Güzel, Ama Herkesin Gönlü Romanlarda Bir Başka

The Apothecary Diaries anime'si kesinlikle harika — görsel şölen, karakterler şahane, müzikler efsane... ama bazı şeyler var ki sadece romanlarda hissedilebiliyor. Özellikle Maomao’nun içsel çelişkileri, Jinshi’nin gizemi ve o yoğun duygusal alt metinler romanlarda bir başka işleniyor.

Bu yazıda bahsi geçen karakterler ve seriler:

  • Maomao

  • Jinshi

  • Lakan

  • Joka

  • Rikuson

  • The Apothecary Diaries (Kusuriya no Hitorigoto)

Seri Türleri:

  • Drama

  • Misteri

  • Tarihsel

  • Romantizm

Unutma, ister animeyle tanışmış ol ister romanla başlamış ol — bu evrende kaybolmak serbest. Ama merak etme, Maomao bir yerlerden seni tekrar bulur!

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Deliriyorum Anime ve manga dünyasına karşı deliren bir yazar.