2010’ların “Bir Zamanlar Favoriydi Ama Şimdi…” Dedirten 10 Animesi

Zaman ne tuhaf şey değil mi? 10 yıl önce ağzımız açık izlediğimiz, “Bu ne muazzam iş yahu!” dediğimiz bazı animeler şimdi dönüp bakınca... hafif bir cringe, bolca pişmanlık ve “Neden öyle düşünmüşüm ki?” sorgulaması yaşatıyor. İşte bu liste tam da o hissin animesel karşılığı.

10. Attack on Titan – Eren mi anti-kahraman, yoksa sadece karışık duygular yumağı mı?

Kategori: Aksiyon, Macera, Drama
Yayın Yılı: 2013 – 2023
Platform: Crunchyroll

Bize sorsan 2010'ların başı “animeyi dünyaya tanıtan dönem” diyorsak, bunun başını Attack on Titan çekmiştir. Duvarlar, devler, çığlıklar, ölen herkes ve... Eren Yeager.

İlk başta “Ana karakter sinirli, ama haklı” gibi gelmişti. Ama dizi ilerledikçe Eren’in içsel fırtınası o kadar şiddetlendi ki bir noktadan sonra “Bu çocuk terapiye gitmeli” demeye başladık. Tüm insanlığı silip süpürmek, dost-düşman ayırmadan yıkıma doymamak... Bunlar “karanlık karakter gelişimi” değil, bildiğin psikolojik kriz.

Şimdiden söyleyelim: Hâlâ çok kaliteli sahnelere sahip, ama Eren’in davranışları ve motivasyonu günümüz izleyicisine biraz “rahatsız edici derecede bencil” geliyor. Bir anti-kahramandan çok, sınav haftasında sinirleri boşalmış bir lise öğrencisi gibi.

9. KonoSuba – "Raunchy" komedi çağını geride bıraktık, Kazuma hâlâ orada kaldı

Kategori: Komedi, Macera, Isekai
Yayın Yılı: 2016 –
Platform: Crunchyroll

Tamam, kabul edelim: KonoSuba çıktığında hepimiz kahkahalara boğulmuştuk. Ama gel zaman git zaman, Kazuma’nın “şakaları” artık güldürmek yerine kaş kaldırttırıyor.

Özellikle kadın karakterlere yaptığı davranışlar... yani hadi bir sahne diyelim, iki sahne diyelim ama sürekli “laf sokmalı, cinsellik vurgulu” mizah artık bayatladı. Darkness'ın “acıdan keyif alma” tripleri de işin cabası.

Bugün, bu tür komediler daha dikkatli ele alınıyor. KonoSuba’nın hala fanı çok, ama eski etkisini kaybettiği de bir gerçek. Yani Kazuma, belki zamanında “rahat karakterdi”, ama artık “rahatsız edici karakter” sınırına dayandı.

8. Sword Art Online – Kirito: Oyun kazanır, izleyici kaybeder

Kategori: Aksiyon, Isekai, Romantizm
Yayın Yılı: 2012 – 2021
Platform: Crunchyroll

SAO, çıktığında hepimiz “Bir oyunun içine sıkışmak mı? Aman Tanrım, ne güzel konsept!” dedik. Ama sonra fark ettik ki Kirito, oyunun kodlarını çözüp “hilesiz hile” oynuyor gibi.

Adam her kavgayı kazanıyor, herkes ona aşık, kurşun işlemez... derken tam bir “Mary Sue” örneği oldu. Üstelik Asuna ile olan ilişkisi de başta hoş gelse de, klişelerle dolu ilerleyişiyle artık iç bayıyor.

Bir zamanlar isekai’nin kralıydı, şimdi ise “bir dönemin yıldızı” muamelesi görüyor. SAO’nun etkisi büyük ama maalesef karakter gelişimi kısmında sınıfta kaldı.

7. Wotakoi – "Otaku aşkı candır" demek isterdik ama...

Kategori: Romantizm, Komedi
Yayın Yılı: 2018
Platform: Amazon Prime

Wotakoi ilk çıktığında, anime dünyasında bir nefes gibiydi. Yetişkin otakular, iş hayatı, gerçekçi ilişkiler... Ama sonra fark ettik ki Narumi ve Hirotaka'nın ilişkisi o kadar da sağlıklı değilmiş.

Narumi'nin sürekli Hirotaka'yı küçümsemesi, Hirotaka'nın Narumi’nin sınırlarını ihlal etmesi... hani biraz “toxik ilişki tutorialı” gibi ilerliyor. Üstüne bir de yan karakterlerin aşkları daha doğal ve samimi olunca, ana çift biraz “neden başrol oldular ki?” dedirtiyor.

Otaku temsili önemliydi ama ilişki dinamikleri günümüz standartlarının oldukça gerisinde kaldı.

6. Assassination Classroom – Korosensei öğretmen mi, rahatsız edici “abartı karakter” mi?

Kategori: Aksiyon, Komedi, Bilimkurgu
Yayın Yılı: 2015 – 2016
Platform: Crunchyroll

İlk bakışta “uzaylı öğretmen + suikast eğitimi” kombinasyonu kulağa efsane geliyor. Ama sonra bazı davranışları düşündükçe... Korosensei’nin şakaları epey “yetişkin” kalıyor.

Özellikle kadın karakterlere yönelik abartılı yakınlıkları, Irina ile olan ilk sahneleri... Yani bu mizah anlayışı artık kimseye “şirin” gelmiyor. Bu kadar sevilen bir mentor karakterin bu kadar sorunlu yazılmış olması, zamanla etkisini azaltıyor.

Ders verici yönü çok güçlü, ama bugünün izleyicisi bu detaylara daha duyarlı.

5. Fire Force – Tamaki’nin “şanssızlık hastalığı” mı dediniz? Yok ya, bildiğin fanservis

Kategori: Aksiyon, Bilimkurgu, Fantastik
Yayın Yılı: 2019 –
Platform: Crunchyroll

Dünya yanıyor, insanlar alev alıyor, savaş var... ama kamera her fırsatta Tamaki’nin üstünü başını parçalıyor.

Üstüne “Benim lanetim bu” diye geçiştirilen bu olay, aslında bildiğiniz yapıştırılmış fanservis. Dizi gayet sağlam bir evrene sahipken, bu tür detaylar “Ama neden?” dedirtiyor. Hele ki 2010’ların sonunda çıkan bir yapım olarak, eski tropelere bu kadar yaslanmak affedilmiyor.

4. Kill la Kill – Moda dedin ama bu kadarı da fazla

Kategori: Aksiyon, Komedi
Yayın Yılı: 2013 – 2014
Platform: Crunchyroll

Trigger stüdyosunun enerjisi, animasyonu, absürtlüğü tamam da... Ryuko ve Satsuki’nin kıyafetleri... yani gerçekten “dövüşe gidiyorum ama üstümde kumaş kalmadı” gibi.

Karakterlerin reşit olmaması durumu da işin boyutunu daha da rahatsız edici kılıyor. Stilize anlatım mı, yoksa “açık açık servis” mi, artık izleyicinin gözünden kaçmıyor. Savaşı anlatan bir anime, kıyafet savaşına dönüşüyor.

3. Violet Evergarden – Görsel şaheser, ilişki ise... biraz fazla “ağabeyli”

Kategori: Dram
Yayın Yılı: 2018
Platform: Netflix

Bu anime gerçekten göz alıcı. Her kare tablo gibi. Ama işin içine Violet ile Major Gilbert’in ilişkisi girince... gözlerimiz başka şeyler arıyor.

Violet 14 yaşında, Gilbert 20’lerinin ortasında. Üstelik onun kumandanı. Romantize edilen bu ilişki, bugünün “etik” filtresinden geçemiyor. Üzülerek söylüyoruz ki, “kalbinin sesini dinle” tarzı aşk anlatımı burada yaş farkı ve otorite dengesizliğiyle gölgeleniyor.

2. Fruits Basket – Shojo romantizminin karanlık tarafı

Kategori: Romantik, Dram
Yayın Yılı: 2019 – 2021
Platform: Crunchyroll

Fruits Basket yeniden yapıldığında hepimiz bayıldık. Ama biraz dikkatle izleyince... yaş farkı ilişkiler, manipülatif karakter dinamikleri ortaya çıkıyor.

Kureno ile Arisa gibi örneklerde bu açıkça görülüyor. Üstelik ana karakterin anne babasının ilişkisi bile bu çizgiden sapmıyor. Shojo janrı hep duygusaldır ama bu tarz ilişkiler “duygu” değil “rahatsızlık” hissi uyandırıyor.

1. The Seven Deadly Sins – Meliodas, Elizabeth’ten elini çek!

Kategori: Aksiyon, Fantastik
Yayın Yılı: 2014 – 2020
Platform: Netflix

Meliodas, savaşçı olabilir. Kral bile olabilir. Ama birinin özel alanını bu kadar ihlal eden başka bir başrol yok.

Elizabeth’in geçmişteki haliyle evliymiş, reenkarnasyonmuş falan... Ama bu, onu sürekli taciz etmeyi meşrulaştırmıyor. Meliodas’ın tavırları, artık komik ya da sevimli değil, düpedüz rahatsız edici. İzleyiciler için katlanılması zor bir hâl alıyor.

Bazı Animeler Nostaljik Kalsa Daha İyiymiş

Anime zevki zamanla evrilir. 2010’larda bayıldığımız şeyler bugün “Oha cidden bunu mu beğenmişiz?” dedirtebiliyor. Bu listedeki animeler asla kötü değiller ama artık aynı etkiyi yaratamıyorlar. Zamanın filtrelemesiyle bir kez daha ele alınmaları gereken yapımlar bunlar.

Listelenen Animeler:

• Attack on Titan

• KonoSuba

• Sword Art Online

• Wotakoi

• Assassination Classroom

• Fire Force

• Kill la Kill

• Violet Evergarden

• Fruits Basket

• The Seven Deadly Sins

Yeni nesil anime izleyicisi daha bilinçli. Fanservis mi, toksik ilişki mi, yaş farkı mı? Hepsi artık dikkatle inceleniyor. Ve belki de bu, anime dünyasının daha iyiye gitmesinin en büyük işareti.